10 Soruda Yenidoğan Bebek Çetesi: İbrahim Murat Gündüz’ün Sert ve Milliyetçi Tepkisi
Yenidoğan Bebek Çetesi, İstanbul’da bebeklerin hayatını tehlikeye atan, sağlık sistemini sömüren acımasız bir suç ağı olarak ortaya çıktı. Milliyetçi kişiliğiyle tanınan İbrahim Murat Gündüz, bu skandala karşı sert bir tepki gösterdi. Oğuz Kaan’ın “Nice sırtlan yuvasına devlet kurduk, ama içimizdeki hainler ile baş edemedik” sözünü kullanarak, çetenin haince faaliyetlerine dikkat çekti. Özellikle çetenin başındaki ismin PKK geçmişi olan Fırat Sarı olması, Gündüz’ün tepkisini daha da keskinleştirdi.
Gündüz, bu olay karşısında sadece milliyetçi değerleri değil, Türk töresinin temel ilkelerini de hatırlatarak, “Türk töresinde savaşta bile çocuğa zarar verilmez. Canlı bir çocuğun ölümüne sebep olan kişinin zaten Türk olması mümkün değil, ayrıca toplum güvenliğini tehdit eden herkesin karşısında olacağız” diyerek, çete üyelerine olan öfkesini ve kararlılığını açıkça ifade etti.
İşte 10 soruda Yenidoğan Bebek Çetesi ve İbrahim Murat Gündüz’ün sert eleştirileri:
1. Yenidoğan Bebek Çetesi nedir?
Bu organize suç yapısı, İstanbul’daki 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle işbirliği yaparak bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk ediyor, gereksiz yere burada tutarak maddi kazanç sağlıyordu.
2. Çetenin lideri kimdir?
Çetenin başındaki isimlerden biri Fırat Sarı’dır. İstanbul’daki Özel Reyap Hastanesi’nde çalışan Sarı, aynı zamanda Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibidir. Çete, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk edip, gereksiz tedavilerle onların hayatlarını riske atıyordu. Sarı’nın ihmalkar ve kazanç odaklı yaklaşımları bazı bebeklerin ölümüne neden olmuştur.
3. Fırat Sarı’nın geçmişi nedir?
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Fırat Sarı, üniversitedeyken PKK örgüt üyeliğinden hüküm giymiş ve 5 yıl cezaevinde yatmıştır. Cezaevinden çıktıktan sonra eğitimine devam etmiş, ardından zorunlu hizmetini Bingöl’de tamamlamış ve İstanbul’da çeşitli hastanelerde çalışmıştır. 7-8 yıl önce Medisense Sağlık Hizmetleri şirketini kurmuş ve burada önemli bir maddi güç kazanmıştır.
4. İbrahim Murat Gündüz’ün bu olayla ilgili tepkisi nedir?
Milliyetçi duruşu ve hassasiyetiyle bilinen İbrahim Murat Gündüz, çetenin başındaki ismin PKK geçmişine vurgu yaparak son derece sert bir açıklamada bulundu. Gündüz, “PKK’lı bir teröristin doktorluk mesleğine dönmesini bırakın, nasıl bir sağlık tesisi sahibi olmuş, bunu araştırmak lazım” diyerek, bu duruma karşı duyduğu öfkeyi dile getirdi. Gündüz’ün tepkisi, sadece bu skandalın açığa çıkardığı maddi ve manevi yozlaşmayı değil, Türk töresine aykırı bir davranışı da içeriyor. “Türk töresinde savaşta bile çocuğa zarar verilmez” diyen Gündüz, bu olayın Türk değerleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
5. Kaç kişi tutuklandı?
Soruşturma kapsamında 22 kişi tutuklanmış, çeteyle bağlantılı bazı özel hastaneler kapatılmıştır. Tutuklanan kişiler arasında Fırat Sarı’nın işbirlikçileri de yer almaktadır.
6. Çete nasıl çalışıyordu?
Çete, 112 Acil Servis çalışanlarıyla işbirliği yaparak bebekleri kazanç elde edebilecekleri hastanelere yönlendiriyordu. Bu hastaneler çeteyle anlaşmalı olup, her bebekten günlük 7-8 bin lira kazanç sağlıyordu.
7. SGK nasıl dolandırıldı?
Bebekler için yapılan usulsüz işlemler sonucu SGK’ya fazla faturalar çıkarılıyor, gereksiz tedavi masrafları çıkarılarak devlet dolandırılıyordu.
8. Çetenin kazanç modeli neydi?
Her bebek üzerinden günlük 7-8 bin lira kazanılıyor, bebeklerin gereksiz yere yoğun bakımda tutulmasıyla çete üyeleri haksız kazanç elde ediyordu.
9. İlaç dolandırıcılığı da mı yapıldı?
Evet, çete üyeleri hastanelerdeki ilaçları usulsüz şekilde satarak ek kazanç sağladı.
10. Soruşturmanın son durumu nedir?
Soruşturma halen devam ediyor ve yeni bağlantılar ortaya çıkarılıyor. İbrahim Murat Gündüz’ün işaret ettiği gibi, bu tür ihanetlerin sağlık sistemine, topluma ve ülkenin güvenliğine verdiği zararlar derin ve geri dönüşü zor etkiler yaratıyor.