Papaz Şakir
Merhaba sevgili okurlar, bu köşe yazımda Türkiye piyasalarında Türk firmaların nasıl silindiğini anlatacağım. Yerli markaların son nefeslerini nasıl vereceğini gelin ele alalım.
Ben yerli malı kullanmaya özen gesteren biriyim ancak sırf yerli malı diye de kötü olsa dahi almam yabancı ürün ile aynı standartda olduğu sürece yerli malını tercih etmeye çalışırım.
Geçen gün şampuan almak için orta halli bir markete gittim ve şampuan reyonuna yöneldim. Bizim geleneksel sabunumuz Hacı Şakir’in artık Amerikan malı olduğunu hatırlayınca bir yüzüm asılmadı değil. Şampuan reyonu oldukça genişti ve nerden baksan yüzü aşkın ürün vardı ancak reyonda yerli bir şampuan bulmak komusunda ümitsizdim.
Avrupa’nın çeşitli ükleleri, Amerika ve farklı ülkelerin markları benim mahallemdeki yerel bir marketin şampuan reyonunu doldurduğu gibi geleneksel markalarımızı da bünyelerine katıyorlar.
Şampuan konusunda pek seçici değilimdir temizlediği sürece benim için şampuanların birbirinden farkı yoktur bu sebeple yerli bir ürün almayı tercih ettiğim ürünlerden biridir. Adı Türkçe olanların bile arkalarına baktığımda Amerikan markalarının logolarını görmeye alışık olduğum için dikkatle yerli ürün aramaya başladım.
Kıyıda Köşede Bir Erzurumlu
Çok büyük ve çok çeşitli bir şampuan reyonunu iyice taradıktan sonra alt raflarda tek bir sıraya sahip Duru marka şampuan buldum ve derin bir oh çektim. Erzurum’da ufak bir atölyede kurulan ve güzel ülkemiz Türkiye ile yaşıt olan Evyap firması, mahallemdeki yerel bir markette Amerika yada Avrupa marklarından birinin damgasını taşımayan tek ürünü sunmuştu.
Aslında durumun ne kadar vahim olduğunu anlamak için şampuan reyonu yanlış bir örnektir. Yerli malını bulabildiğimize şükrettiğimiz bir sektör olduğunu istemeye istemeye söylüyorum zira yerli malı kullanımı ile alakalı vaziyeti öğrenmek için bakkal yada markete giderek bir adet yerli malı kola isteyiniz.
Sözlerimi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü ile sonlandırmak istiyorum;
“Türkler! Türk malı alınız, Türk malı kullanınız; Türk parası, Türk toprağında kalsın”