Atatürk’ün Ekonomik Mirası Tüketimle Eriyor: Türkiye’de Üretim Nerede?
Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün ekonomi politikasını yeniden düşünme sürecine girmeye ihtiyaç duyuyor.
Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün ekonomi politikasını yeniden düşünme sürecine girmeye ihtiyaç duyuyor. Savaştan çıkmış bir ülkeyi kalkındırarak üreten bir toplum yaratan Atatürk, bugünün Türkiye’sinde ekonomik başarılarının özlemiyle anılıyor. Onun miras bıraktığı üretken ekonomiden bugün ne yazık ki eser kalmadı.
Atatürk’ün liderliğinde 1920’li yılların sonunda dünya ekonomik krizle sarsılırken bile Türkiye, bütçesini fazla vererek sürdürülebilir bir ekonomi inşa ediyordu. O dönem bütçe dengesi sağlanırken sanayi ve tarım sektörlerinde büyük bir büyüme kaydedildi. Bu üretken yaklaşım sayesinde Türkiye, milli gelirinde kayda değer bir artış yaşadı. Ancak bugün Türkiye, bütçe dengesini kaybetmiş ve dış ticaret açığı giderek büyüyen bir ekonomi haline geldi. Artan ithalat ve tüketim harcamaları, ülkenin üretim kapasitesini gölgede bırakmış durumda.
2024 Bütçe Açığı Rakamları: Ekonomik Dengeler Sarsılıyor
2024 yılı Ocak-Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe açığı 1 trilyon TL’yi aşarak kaygı verici seviyelere ulaştı. Bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 81 oranında artması, gelir-gider dengesinde ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor. Ülkenin toplam brüt dış borç stoku ise 511 milyar dolar seviyesine yükselmiş durumda. Bu oranlar, Türkiye ekonomisinin Atatürk dönemindeki dengeli yapısını kaybettiğini ve giderek borçla büyümeye çalıştığını ortaya koyuyor.
Tüketim İthalatının Artışı ve Üretim Açığının Derinleşmesi
Türkiye’nin ekonomik yapısındaki üretimden tüketime kayış, ithalat rakamlarına da yansıdı. 2024 yılında tüketim malı ithalatı yıllık bazda 52 milyar dolar seviyesine çıkarak, Türkiye’nin ekonomik büyümesini tüketim üzerine kurduğunu ortaya koydu. Artan tüketim malı ithalatı, ekonomide üretilen değerin azalmasına ve bağımlılıkların artmasına neden oluyor. Bu tablo, Türkiye’nin üretime dayalı bir ekonomik modelden uzaklaştığını gösteriyor.
2025 yılı bütçesi için yapılan tahminler, Türkiye’nin bütçe açığını kapatma konusundaki zorluklarının devam edeceğini gösteriyor. Merkezi Yönetim Bütçesi’nde giderlerin 14 trilyon TL’yi aşması beklenirken, gelirlerin ise 12 trilyon TL seviyelerinde kalacağı tahmin ediliyor. Vergi gelirlerindeki artış hedefleri ise sürdürülebilir bir çözümden ziyade geçici bir önlem olarak görülüyor.