Büyüyen Bir Kriz: Yoksulluk 50.000 TL’yi Aştı, BES/AR Çalışmasını Açıkladı
En son BES/AR araştırmasından elde edilen ürkütücü bir açıklama, Türkiye’de yoksulluk sınırının 50.000 TL’yi aştığı için hane halkları için acı bir gerçeğe işaret ediyor. Sağlıklı beslenmenin maliyeti günlük 573 TL’ye ulaşırken, onurlu bir yaşam ücreti çağrısı her zamankinden daha yüksek sesle yankılanıyor. Aşağıdaki temel bulguları keşfedin.
Yoksullukta Eşi Görülmemiş Artış:
BES/AR çalışması, yoksulluk sınırının 50.750 TL’yi aşarak 50.000 TL’ye fırladığını gösteren endişe verici bir tablo çiziyor. Dört kişilik bir aile için açlık eşiği 17.215 TL olarak hesaplanırken, sağlıklı beslenmenin günlük maliyeti 573 TL’ye ulaşıyor.
Geçimini Sağlamak İçin Mücadele Etmek:
Rakamları incelediğimizde araştırma, tüm üyelerinin asgari ücret aldığı dört kişilik bir ailenin bile yoksulluk sınırının altına düştüğünü ortaya koyuyor. Acı gerçek şu ki, toplam gelir yoksulluk sınırında belirtilen temel ihtiyaçları karşılamak için yetersiz. Bu veriler bir önceki yılla karşılaştırıldığında, açlık eşiği %100,88, yoksulluk sınırı %81,77 ve toplam yaşam maliyeti %101,51 arttı.
Asgari Ücretliler için Kasvetli Görünüm:
İleriye bakıldığında, hem hükümet hem de merkez bankası projeksiyonları artan krizi ele almakta yetersiz kaldığından, çalışma işçiler için zorlu bir gelecek öngörüyor. Enflasyon tahminleri 73 için %2024 civarında seyrederken, hükümetin 25’te %2024 ve 11’te %2025’lik maaş artışları önermesi yetersiz görülüyor ve asgari ücret açlık sınırının altında kalıyor.
Adil Ücretler için Acil Çağrı:
Bu bulgular ışığında, Büro Emekçiler Sendikası (BES), adil ücretlere duyulan acil ihtiyacı vurgulamaktadır. Çağrı, onurlu bir geçim mücadelesi devam ederken tüm kamu çalışanlarını, asgari ücretlileri ve emeklileri kapsıyor. Yaşam maliyeti artmaya devam ettikçe, anlamlı ücret ayarlamalarının aciliyeti giderek daha belirgin hale geliyor.
BES/AR çalışması, ücretler ve yaşam giderleri arasındaki genişleyen uçurumun keskin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor ve paydaşları adil ücretlendirmeye öncelik vermeye ve Türkiye’deki acil yoksulluk sorununu ele almaya çağırıyor. Vatandaşlar sert ekonomik gerçeklerle boğuşurken, adil ücret çağrısı her zamankinden daha yüksek sesle yankılanıyor.