İbrahim Murat Gündüz: Çerkes Sürgünü’nün 160. yılında, büyük acılar çekerek vatanlarından koparılan Çerkes kardeşlerimi saygıyla anıyorum
Çerkesler, Kafkasya’da binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda eşsiz bir dil ve kültür geliştirmişlerdi. Fakat Çarlık Rusyası ve diğer büyük devletlerin kolonyalist politikaları sonucunda soykırıma uğradılar ve anavatanlarından sürgün edildiler. Çerkesya, Karadeniz kıyılarında yer alan bağımsız ve refah içinde bir ülkeydi.
Rusya’nın Kariz sahiline inme politikası doğrultusunda, 1556’dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı 308 yıl sürdü. Ruslar, Çerkesleri yok ederek Kafkas Dağları’nın iç kesimlerine ilerlediler ve teslim olan Çerkeslere ya Çarlık ordusuna katılma ya göç etme seçeneğini bıraktılar.
1800’lü yıllarda, Çarlık Rusya, bu bölgeye doğru genişlemeye başlayarak yerel nüfusu sistematik olarak yok etmeye veya yerlerinden etmeye başladı. Bu politika gereği tüm ekinler yok edilip, hayvanlar itlaf edilince yiyecek kıtlığı ortaya çıktı ve yerel halkı bölgeyi terk etmeye mecbur bıraktı. 1840 yılına gelindiğinde, Çar’ın politikaları nedeniyle 1,5 milyon Çerkes’in hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Mayıs 1864’te gerçekleşen nihai savaşta, Çerkesler, kendilerinden sayıca beş kat üstün olan Çar’ın imparatorluk güçleri karşısında yenildiler. Savaşın gerçekleştiği yer Kbaada olarak biliniyordu. Büyük Çerkes Sürgünü sonrasında Ruslar, Kbaada’ya Krasnaya Polyana, yani Kızıl Çayır adını verdiler. Bu isim, ovadan geçen nehrin Çerkes kanıyla haftalarca kırmızı akmasından dolayı verildi.
Savaş sona erdiğinde, Çerkesler için sürgün başladı. Hayatta kalan Çerkeslerin büyük bölümü, Çar İkinci Aleksander’ın sınır dışı edilmeleri için getirilen teklifi onayladı. Yaşlılar, kadınlar, erkekler ve çocuklar, yanlarında sadece taşıyabilecekleri kadar eşya ile Karadeniz’e bırakıldılar. Osmanlı gemilerine sığınarak, Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’ya dağıldılar. Yol koşulları, salgın hastalıklar ve açlık nedeniyle yaklaşık 500 bin Çerkes hayatını kaybetti.
Sürgünün 158’inci yılında, sadece 700 bin Çerkes anavatanında ikamet ediyordu. Diasporada yaşayan 5 milyon Çerkesin yaklaşık 3 milyonu Türkiye’de bulunuyor Türkiye’deki Çerkesler, dünyadaki en büyük Çerkes diasporasını oluşturuyor.
Sürgün edilemeyen Çerkesler, Orta Laba ve Orta Kuban nehirleri bölgesindeki Rus Kazak köylerine yerleştirildi. Rusya’nın çok önceden planladığı “Çerkes halkını öz vatanlarından sürgün etme operasyonu” adım adım gerçekleştirildi. Osmanlı topraklarına bile ulaşamadan binlerce kişinin öldüğü bu sürgün, “tarihin en acı olaylarından biri” olarak nitelendiriliyor.
Her yıl çeşitli anma törenleri düzenleniyor. Türkiye’de yaşayan Çerkesler, bu kara günü gözyaşlarıyla anıyor. Deniz yoluyla Samsun ve Beşiktaş’a gelerek karaya çıkanlar için İstanbul ve Samsun’da anma etkinlikleri yapılıyor. Binlerce kişinin gemi kazasında hayatını kaybettiği Kefken açıklarında da anma törenleri gerçekleştiriliyor. Deniz kenarında “Nart ateşi” yakılıp çevresinde “mezar taşı nöbeti” tutuluyor ve “Sürgün Andı” okunarak tören sona eriyor.
Çarlık Rusyası’nın stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslardan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 160 yıl geçti. Bu sürgün, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük acılar ve gözyaşlarıyla anılıyor.
https://instagram.com/ibrahimmuratgunduz
https://www.krttv.com.tr/haberleri/ibrahim-murat-gunduz
https://www.pusulagazetesi.com.tr/haberleri/ibrahim-murat-gunduz