Türkiye’de Enflasyon Kıskacında Asgari Ücret Tartışması
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun süredir enflasyon hedeflerini tutturamamasına rağmen, maaş artışlarında “beklenen” enflasyon oranına göre bir düzenlemeyi öne sürüyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun süredir enflasyon hedeflerini tutturamamasına rağmen, maaş artışlarında “beklenen” enflasyon oranına göre bir düzenlemeyi öne sürüyor. TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ileriye dönük enflasyon tahminlerine göre maaş zamları yapılması gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, asgari ücretli ve düşük gelirli çalışanların geçim kaygılarını artırırken, ekonomistler TCMB’nin öngördüğü yüzde 21’lik enflasyon hedefinin gerçekçi olmadığını düşünüyor.
Enflasyon Hedefi ve Maaş Zammı Arasındaki Çelişki
Türkiye’nin 2024 yılını yüzde 45’lere yaklaşan enflasyon oranıyla tamamlaması beklenirken, 2025 yılı için yüzde 21’lik enflasyon hedefi belirleyen TCMB’nin bu doğrultuda maaş zamları talep etmesi, birçok kesimde tepkiye yol açtı. Piyasa tahminlerine göre, yeni yılda asgari ücret zammının yüzde 25-30 aralığında kalabileceği, memur ve emekli maaşlarına ise yüzde 15-20 oranında bir artış yapılacağı öngörülüyor.
Ekonomist Güldem Atabay, TCMB’nin öngördüğü enflasyon hedeflerine güven olmadığını belirterek, bu oranla yapılacak bir maaş artışının milyonlarca insanı açlık sınırının altına sürükleyeceğini savundu. Atabay’a göre, 2025 sonunda enflasyon yüzde 33-35 bandında olabilir. Bu durum, maaş zammı politikalarının toplumun refah seviyesine katkı sağlamak yerine daha fazla geçim zorluğu yaratacağı anlamına geliyor.
Kamu Harcamaları ve Enflasyon Beklentisi
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan ise enflasyonun ana nedenlerinden birinin kamu harcamalarındaki plansızlık olduğunu belirtti. Yeldan’a göre, devletin yurt dışı seyahat giderleri, yap-işlet-devret projelerindeki açık uçlu harcamalar ve kontrolsüz maliyetler, enflasyon beklentilerinin yükselmesinin temel nedenleri arasında. Bu harcamaların önüne geçilmediği sürece, enflasyon hedeflerinin sürekli olarak aşılabileceği öngörülüyor.
Yeldan, asgari ücretlilerin mevcut kayıplarının telafi edilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra bir refah payı eklenmesiyle çalışan kesimin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu öneri, enflasyon oranı kadar zam yapılmasının yetersiz olduğu görüşünü destekleyen bir diğer argüman olarak öne çıkıyor.
Türkiye’de enflasyon hedeflerinin tutturulamadığı bir ortamda, asgari ücretin sadece enflasyon oranına göre belirlenmesi toplumun geniş bir kesimini yoksulluk sınırına mahkum edebilir. Ekonomistlerin ve uzmanların yaptığı açıklamalar, daha uzun vadeli ve refahı artırmaya yönelik maaş artışlarının gerekliliğini ortaya koyuyor.