İklim Kanunu Teklifi Meclis’ten Geçti
Tartışmalara rağmen kabul edilen İklim Kanunu ile Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir dönem başlıyor. Kanun, sera gazı salımının düşürülmesinden iklim adaletine kadar geniş bir yelpazede düzenlemeler getiriyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, AK Parti’nin sunduğu ve bir süredir gündemde olan İklim Kanunu Teklifi’ni, muhalefetin karşı görüşlerine rağmen onayladı. Bu yeni kanunla birlikte Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine ve uyum sürecine yönelik yasal ve kurumsal altyapı şekillendiriliyor.
Kanun, iklim değişikliğiyle mücadelenin temelini oluşturan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlanması gibi kritik konuları ele alıyor. Bu kapsamda planlama, uygulama, denetim ve finansman gibi süreçler için net bir çerçeve çiziliyor.
Metinde dikkat çeken bir diğer nokta ise “Net Sıfır Emisyon”, “Adil Geçiş”, “İklim Finansmanı” ve “İklim Adaleti” gibi 39 önemli kavramın ilk kez yasal bir zemine oturtulması oldu. Bu kanunla birlikte tüm kamu kurumları, özel sektör ve vatandaşlar, belirlenen iklim hedeflerine ulaşmak için gerekli önlemleri almakla sorumlu olacak.
Koordinasyon ve Denetim İklim Değişikliği Başkanlığı’nda
Kanunun uygulanmasında kilit rol oynayacak olan İklim Değişikliği Başkanlığı, kurumlar arası eşgüdümü sağlayacak, standartları belirleyecek ve karbon fiyatlandırması gibi piyasa temelli mekanizmaları yönetecek. Başkanlık, aynı zamanda sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmaları yıllık olarak takip edip raporlayacak.
Tüm kamu ve özel kuruluşlar, kendi alanlarında iklim değişikliğiyle ilgili plan ve projeler geliştirmek ve uygulamak zorunda olacak. Bu süreçte ihtiyaç duyulan veriler, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden paylaşılacakken, milli güvenlikle ilgili hassas bilgiler için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın belirleyeceği özel prosedürler uygulanacak.