Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu zelzele bölgesindeq

MALATYA (İGFA) – CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük zelzeleyle yıkılan bölgeyi ikinci sefer ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na ziyarette CHP Genel Lider Yardımcıları Veli Ağbaba, Seyit Torun, Faik Öztrak, Büyükşehir Belediye Liderleri Ekrem İmamoğlu (İstanbul), Mansur Yavaş (Ankara) Tunç Soyer (İzmir), Muhittin Böcek (Antalya), Vahap Seçer (Mersin) Kadir Albayrak (Tekirdağ) ve Osman Gürün (Muğla) eşlik etti. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyetin Malatya’daki birinci durağı, depremzedelere kapısını açan Sidelya Park isimli bir işletmede oluşturulan toplanma alanı oldu. Felaketi yaşayan vatandaşların acılarına ortak olan heyet, vatandaşlardan gelen talepleri dinledi. Yaşadıkları acıyı paylaşan vatandaşlar yüklü olarak çadır, su, elektrik, soba, hijyen gereçleri ve iç çamaşırı üzere taleplerde bulundu.

VATANDAŞIN “PREFABRİK” İSYANI

Bu sırada İmamoğlu ve bir vatandaş ortasında farklı bir diyalog yaşandı. İmamoğlu, “Kurdukları birkaç prefabriği gözünüze sokmasınlar. -16 derecede nasıl dayanalım çadırda. Yerli imalat, seri imalata girsin. Gümüşhane’de ağaçtan yapıyorlar. Ağaç da kabulümüz ya. Çadırla olmaz Başkan’ım. Durulmuyor, hasta var, şey var. Kurtlar geliyor” kelamlarına, “Yıkımın olduğu yerlerde çadırla olmaz o iş. Çadırda 10-15 gün durulabilir” karşılığını verdi. İmamoğlu, acılı vatandaşın, “Muhalefet olarak bağırın. Takviye de verin” uyarını da “Bağıracağız, takviye de vereceğiz, biz de yapacağız elimizin yettiği kadar” biçiminde yanıtladı. Birebir vatandaşın, “Başkanım, size (İstanbul’a) 7-8 yedi milyon yük bindi. O yükü buraya, yalnızca prefabrik geri getirir. İstanbul’un da yükü ağırlaştı, İzmir’in de yükü ağırlaştı. Antalya’nın yükü arttı. İnsanları çadırla oyalamasınlar. Buraya prefabrik kentleşmeyi bir an önce getirsinler. Eşleri burada çalışıyor, çocuklarımızı yolladık. Beşerler üç tane haneyi konuk edemez” kelamlarını ise, “Doğru söylüyorsun. En doğrusunu tarifledin. Doğrusu o. Kulağımıza küpe ve çalışacağız bunlara. Hem duyuracağız hem onları da destekleyeceğiz -ne kadarsa zamanı- hem de biz de yapacağız yani. Milletçe kalkacağız altından, göreceksiniz” biçiminde yanıtladı. İmamoğlu, vatandaşın, “Halen geliyorlar sizin oraya” kelamlarına de “Biliyorum. Aranıyoruz şu anda. Konutlara eşya veriyoruz orada. Bu sıkıntı anlarda benim tek kederim, giden canlar. Başkalarının yarasını saracağız anacığım, fakat can yeri gelmeyecek yani. Binalarımızı tabuta döndürmeyecektik yani. Allah sizleri korusun” karşılığını verdi.

ACILI VATANDAŞ KILIÇDAROĞLU’NA SARILARAK AĞLADI

CHP önderi Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyetin bir sonraki durağı ise, sarsıntıda tamamına yakını çöken Hayat Sitesi enkazı oldu. Enkaz önünde bekleyen bir bayan vatandaşın Kılıçdaroğlu’na sarılarak ağlaması yürekleri dağladı. Kılıçdaroğlu, enkazda yakınları olduğunu söyleyen acılı bayanın, “Ne yapacağız? Çok tatlı insanlardı” kelamlarına, “Zor, biliyorum. Beklemenin dışında yapacağımız bir şey yok. Sabırla bekleyeceğiz. Evet, büyük bir acı ancak bekleyeceğiz” karşılığını verdi. Birebir vakitte Malatya milletvekili olan Ağbaba’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Kılıçdaroğlu, canlı yayında şu açıklamaları yaptı:

DENİZ BAYKAL’I ANDI

“Acı günler yaşıyoruz. Bu sabah acı bir haber daha aldık. Genel Liderimiz Deniz Bey’i kaybettik. Hakikaten de son derece hüzünlüyüm. Bu ülkenin huzura kavuşması için, bu ülkede demokrasinin gelişmesi için, bu ülkede hakkın, hukukun ve adaletin aranması için büyük uğraş harcayan Genel Liderimizi yitirmenin büyük kederi içindeyiz. Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine, yakınlarına, sevenlerine, Cumhuriyet Halk Partililere ve bütün vatandaşlarımıza baş sıhhati diliyorum. Malatya’dayız. Diğer bir acı ortamdayız. Büyük zahmetler var. Şu ana kadar bize aktarılan temel sorun, çadır. Gazeteci arkadaşlarım burada, sarsıntısı izleyen arkadaşlarım da farkındalar. Hava çok soğuk. Aşikâr yerlerde duruyorlar. Belirli meskenler, aşikâr şahıslara yerleri açıyorlar fakat dışarıda kalan, otomobilde kalan, geceyi otomobilde geçiren çok sayıda Malatyalı var. Malatyalıların büyük bir kısmı Malatya’dan ayrılmış. Bu da tabir edildi bize.”

“ÇADIR KONUSUNDA BURADAN AÇIK DAVET YAPIYORUM”

“Çadır konusunda buradan açık davet yapıyorum: Bütün lakin bütün zelzele bölgelerine çadır gönderilmesi lazım. Beşerler soğuktan büyük bir acı çekiyorlar. Muzdaripler. ‘Bize çadır gönderin’ diyorlar. Ben, buradan Türkiye’de çadır üreten bütün firmalara sesleniyorum. Sizin elinizde şayet çadır var, çadır stokunuz varsa, lütfen bizim büyükşehir belediye liderlerine ulaşın. Kaç çadır varsa, bize verin. Biz bunları satın alacağız ve zelzele bölgelerine göndereceğiz. Şu ana kadar 5’nci günündeyiz. Çadır sorunu çözülemiyorsa, demek ki bir problemimiz var. Nasıl oluyor da bu kadar hazırlıksız davranabilirler? Akıl alacak şey değil. Bu soğukta insanları soğuğa mahkum etmek. Zati zelzelenin acısını yaşıyorlar. Bir de bu türlü bir acıyla, bu türlü bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmaları nitekim ıstırap verici.”

“BU ÜLKEDE ÇADIR NASIL OLMAZ?”

“Şunu da tabir etmek isterim: Elbette ki Türkiye büyük bir ülke, Türkiye güçlü bir ülke. Türkiye bütün meselelerini çözebilecek kapasitede olan bir ülke. Her türlü imkanı var. Ancak maalesef koordinasyonsuzluk pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Bu meseleler konusunda da hükümete davet yaptım. Tekraren lisana getirdim. Aslında benim seslenmem, hükümetin vatandaşın çektiği acıları duymasını sağlamak içindir. Vatandaş bilsin, vatandaşın kaygısını bilsin, vatandaş çadır istiyor. Ya bu ülkede çadır nasıl olmaz? Çadır stokları nasıl olmaz? Kızılay’ı çadır stoku nerede? AFAD’ın çadır stokları nerede? Bunların bir biçimiyle evvelce düşünülmesi, stokların hazırlanması gerekirdi. Bunların olmaması, ulaştırılamaması büyük bir sorun. Buradan tekrar hükümete davet yapıyoruz: Lütfen bu sorunu çözün. İki; elinde çadır olan kim, hangi işletme varsa bize bildirsin. Kaç çadır varsa, biz bunları alacağız ve bütün sarsıntı bölgelerine göndereceğiz. Büyükşehir belediye liderlerimiz burada. Onlar zati bütün elemanlarıyla, sarsıntının olduğu her yerde elemanlarıyla bir formuyla problemleri gidermeye çalışıyorlar. Ancak çadır bulmakta biz de zorluk çekiyoruz. Zira çadır yok. Bunların bir biçimiyle bulunması lazım.”

“KİMSE BU MEMLEKETTE YALNIZ KALAMAZ”

Heyet, Malatya’da sırasıyla, Sena Park Kafe’deki ve Uğur Böceği Parkı’ndaki depremzedeleri ziyaret etti. Uğur Böceği Parkı ziyareti sırasında genç bir depremzedenin İmamoğlu’na, “Ne olur yardım edin bizlere lütfen” diyerek sarılıp ağlaması duygusal anların yaşanmasına neden oldu. İmamoğlu, genç kızın, “Biz 1 haftadır otomobilde kalıyoruz. Ne olur yardım edin bize. Gidecek bir yerimiz yok” kelamlarına, “Hiç yalnız değilsiniz, unutmayın Eksiklikler tamamlanacak. Daima birlikte tamamlayacağız. Devletimiz, hükümetimiz, bizler; daima birlikte tamam mı? Kimse bu memlekette yalnız kalamaz. Daima beraberiz. Cesaretli ol” biçiminde karşılık verdi. İmamoğlu, bir öbür vatandaşın, “Yalnız bırakmayın” kelamlarına de “Olur mu o denli şey? Her anımız burada” karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet, Malatya’dan Diyarbakır’a gerçek yola çıktı.