Ender Bozanoğlu ve Ağacı

Kendisi hakkında yaptığımız haber hakkında düzeltme talep etmeksizin Twitter’da Bigün Haber hakkında hakkında hakaretler savuran Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Ender Bozanoğlu, “Neden ? Çünkü , mahalle yanarken o.spu saçını tararmış…” gibi bir ifade kullanarak içinde bulunduğu Zafer Partisi hakkında ülkenin sorunlarına yönelik çaba gösterdiği bizlerin ise meyve veren ağacı taşladığımızı ifade etmiştir.

Gelin ağacın meyvelerini hep beraber inceleyelim.

Zafer Partisi Hakkında Ufak Bir Zaman Tüneli

Ender Bozanoğlu’nun kısa süre önce göreve başladığı İstanbul’da ve bütün ilçelerinde en çok emeği olanlardan biri olan ve Ümit Özdağ ile 20 yıllık dostluğu olduğunu da belirten Hakan Ayaz, partiden ayrılırken şu ifadeleri kullanmıştır:

“namuslı ve haklı kalmak”

İyi niyetliler , emek sarfedenler istenmeyen adam ilan edilirken, dalkavuklar , yellehçiler gözünü menfaat bürümüşler makbul hale geldiler . Ve beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki makam için mevki için yapılanlar karşısında susmak fıtratımda yoktur. Mevcut durumunu bir sirke benzettiğim bu yapıda benim yerimde yoktur . Namuslu ve haklı kalmanın yolu bazen kaybetmekten geçer; işte öyle durumların olduğu yerde kaybetmenin şerefine talibiz.

Peki Zafer Partisi denince bir zamanlar Ümit Özdağ’dan sonra akla gelen ikinci isim olan Adem Taşkaya, bu ifadelerde ne demek istemektedir:

“Zafer Partisinin tek kazananı; Sevdagül Tuncer.”

“Zafer Partisinin tek kazananı; Sevdagül Tuncer. Çünkü Ümit Özdağ, sadece bu ismin PR çalışmasını yaptı, destekledi ve diğer divan üyelerini vasıflaştırdı.”

Genel Başkan Eski Yardımcısı Adem Taşkaya’ya göre Zafer Partisi’nin tek amacı Sevdagül Tunçer’in PR çalışmalarını yapmak ise vatana hizmetin diğer bir şekli de Sevdagül Tunçer için PR çalışması yapmak mıdır?

Zafer Partisi denince diğer bir Genel Başkan Eski Yardımcısı İsmail Türk hakkında konuşmadan olmaz.

Habererk imtiyaz sahibi olan ve Türk milliyetçilerinin sesine ses katarak geniş bir kitlenin saygınlığını kazanmış İsmail Türk’ün ifadelerine göre Muharrem İnce adaylığının kararlaştırılmasının bir önceki günü Ümit Özdağ aday olacağını ve 5 Milyon Dolar’a ihtiyacı olduğunu beyan etmiş.

Peki Özdağ gün aşırı karar mı değiştiriyor yoksa 5 Milyon Dolar’ı farklı bir sebeple mi istedi ?

“Ümit hoca egolarına zaaflarına enerjisini harcamasaydı”

İsmail Türk’ün seçim sonuçları sonrasında yaptığı bir açıklama ise şöyle :

Ümit hoca egolarına zaaflarına enerjisini harcamasaydı teşkilatlarını gerçekten liyakatlı kaliteli insanlardan kursaydı kurulanları korusaydı teşkilat başkanını bir cahil çapsız yerine bu işleri becerebilecek örnek İsmail Koncuk yapsaydı bugün zafer yüzde 12:15 bandında olacaktı

Önemli bir ekonomist olan Bartu Soral ise “Öyle bir menfaat grubu var ki” demişti

Bartu Soral ifadeleri se şu şekilde :

“Açıklama soranlar; Girdim. Çalıştım. Gözlemledim; bazı oluşumları ve yönetimdeki etkinliğini tespit ettim. Güven bitti. Çıktım. Çıkınca gelen organize çirkinlik onay oldu. Ortada öyle bir menfaat grubu var ki bunlarla ne siyaset yapması, ne vatan kurtarması!..”

İsmail Koncuk, Tuğrul Kihtir, Soner Çam, Gülümser Heper, Alparslan Turan, Emekli Albay Aziz Ergen, İl Başkanları ile İlçe Başkanları dahil saymaya vaktimizin yetmeyeceği geniş bir kitlenin hayal kırıklığı olarak varlığını sürdüren Zafer Partisi bütünlüğünü korumaya çalışırken vatan millet edebiyatı yapanlara ise gülmemek elde değil.

Son Kale Derneği’ne Karşı Baskı

Ender Bozanoğlu’nun “meyve veren ağaç taşlanır” sözüne binaen şunu da belirtmek isteriz ki Hakan Ayaz önclüğünde kurulan Son Kale Derneği’ne yapılan baskılar ise kendilerinin olmayan her ağacı kurutmak çabasıdır. Konu ilgili haberimize göz atarak detaylı şekilde öğrenebilirsiniz.

Zafer Partisi içinde neler yaşandı, “Öyle bir menfaat grubu var ki”

Zafer Partisi içinde yaşanan menfaate dayalı tökezlemelerin en detaylı örneği ise aşağıdaki başlıklarda bulabilirsiniz:

Ümit Özdağ’ın 20 Yıllık Dostu da Zafer Partisi’nden İstifa Etti!

Zafer Partisi Kartal İlçe Başkanlığı Serüveni Parti Nasıl Yönetilmez

Zafer Partisi Skandal Ayrılık İle Çalkalandı Partiyi Hareme Benzetti

Not : Menfaat grupları içerisinde bulunmuş olan ve Ümit Özdağ’ın el üstünde tuttuğu kişiler denizin dibi görününce AK Parti saflarına katıldı!

Zafer Partisi denince tarikat ve cemaatlerden söz etmemek olur mu:

Ahmet Rıfat Güzey ve partideki yeri

Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Ümit Özdağ’ın da danışmanlığını yapmış olan, daha sonrasında Ahmet Balyemez ve Caner Kara öncülüğünde başlayan tepkiler üzerine istifa eden Ahmet Rıfat Güzey‘in Nurcu olması ve Risale Akademisi adlı kanalda Said Nursi övgüleri yapmasından Caner Kara ve Ahmet Balyemez tepki gösterene kadar kimse rahatsız değil miydi ?

Peki Özdağ bu şahsa ne danışıyordu ?

Mustafa Arabul ve Ümit Özdağ’ın eş zamanlı selefi çıkışları

Cübbeli Ahmet Hoca’nın kayın biraderi Mustafa Arabul’un Zafer Partisi’nde yer alması ve Ümit Özdağ’ın birlikte resim çekilmesi bir yana dursun aynı dönemde her çıktığı programda “selefi” çıkışları yapması tesadüf mü ?

Ümit Özdağ’a tarikat – cemaatler sorulduğunda laf çevirip konuyu selefilere getirmesi veya milli tarikatlar gibi ifadeler kullanması; tarikatlar ile olan ilişkilerini pekiştirmesi ve tarikatların en büyük düşmanının selefiler olması ile alakalı mı ?

Şunu da belirtelim ki; Özdağ’ın dediği gibi selefilerin tarikat-cemaatlere göre daha büyük sorun olması ise safsatadır. Türkiye’de selefiler tarafından yapılan en büyük çaplı saldırılarda piyade tüfeyi veya bomba kullanılmıştır. FETÖ gibi kendini Nurcu olarak adlandıran sözde cemaat ise 15 Temmuz’da F16 ile Ankara semalarında gezmiştir!

Ender Bozanoğlu Neyi Tarayacak ?

Ender Bozanoğlu’nun çoğu kişinin terk ettiği, “Sevdagül Tunçer’in PR Çalışması” şeklinde ithamlara konu olan ve kapısından geçenlerin dahi menfaatlere işaret ettiği Zafer Partisi’nde ne gibi bir meyve vereceği veya neyi tarayacağı ise merak konusu.

Kendisinin sıfır oy almadığı alamadığı şeklindeki ifadesi ise kendisine oy vermemesinden daha büyük bir trajediyi ortaya çıkarıyor.

Seçime katılmayı dahi becerememiş bir teşkiatın ferdi ve aday olduğu seçimdeki resmi sürecin takibatını dahi yapamamış biri olarak beyan ettiği gibi güzel işler yapabilecek mi yoksa kendisinden öncekiler gibi parti ajandasının “vatan millet Sakarya” değil de tamamen “duygusal” olduğunu fark edince gidecek mi ?