Arkeolojik kazıda kelle paça bulundu
Kilis’te yapılan Arkeolojik kazıda kelle paçaya rastlandı. Kap içerisindeki çorba kalıntısının 4 bin 500 yıllık olduğu tahmin ediliyor.
Kilis’te, 2019 yılında başlatılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı ekibi, Kilis’in merkezine 5 kilometre uzaklıktaki Oylum Höyük’te, 4 bin 500 yıl öncesine ait bir yerleşim alanı ortaya çıkardı. Bu yerleşim alanında, Hitit, Asur, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izlere rastlandı.
Kazı çalışmaları sırasında, en dikkat çekici bulgulardan biri ise, bir kap içerisinde bulunan kelle paça oldu. Kazı ekibinin başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, bu bulgunun, Anadolu’da kelle paça yemeğinin çok eski bir geleneğe dayandığını gösterdiğini söyledi. Engin, “Kap içerisinde bulduğumuz yiyeceğin, kelle paça olduğunu düşünüyoruz. Bu, Anadolu’da kelle paça yemeğinin çok eski bir geleneğe dayandığını gösteriyor. Bu yiyeceğin 4 bin 500 yıllık olduğunu tahmin ediyoruz. Bu, dünyada bulunan en eski kelle paça olabilir” dedi.
Engin, kelle paça bulgusunun, Anadolu mutfağının kökenleri ve kültürel mirası hakkında yeni bilgiler sağlayacağını belirtti. Engin, “Kelle paça, Anadolu’da farklı yörelerde farklı şekillerde yapılan bir yemektir. Bu yemek, hem kafa bölümü hem de ayak bölümü bol miktarda kollajen içerdiği için sağlığa faydalıdır. Ayrıca, kelle paça, Anadolu’da farklı kültürlerin etkileşimini de yansıtır. Örneğin, Kütahya’da Süryani mutfağında, kuzu başı, dana dili, kuzu paçası, dana işkembesi nohutla bir tencerede pişirilerek yapılır. Kafkasya’da ise haş adıyla bilinir ve kahvaltı olarak yenir. Pakistan, Afganistan, Hindistan’da ise siri paya adıyla tüketilir. Bu yemek, Anadolu mutfağının zenginliğini ve çeşitliliğini gösteriyor” diye konuştu.
Kilis’teki arkeolojik kazıda kelle paça izine rastlanması, Anadolu’nun tarihine ve kültürüne ışık tutan bir haberdir. Bu haber, Anadolu mutfağının kökenlerini ve gelişimini anlamak için önemli bir kaynaktır. Bu haber, aynı zamanda, Anadolu’nun farklı kültürlerle olan etkileşimini ve ortak mirasını da gözler önüne sermektedir.